Popüler Sinema

Paylaş
Ekran

İşler Güçler’de Çıkış Yolu Bulundu

İşler Güçler’de Çıkış Yolu Bulundu
Üye: Gizem Merve Kaboğlu İşler Güçler Ocak ayında ara verdiğinde bir yazı yazmıştım. O yazıyı hatırlatarak bugün dizi için görünen tabloyu biraz daha netleştirmek istiyorum.

 

Ocak ayı malumunuz reklam düzenlemelerinin yapılması nedeniyle işlerin ara verdiği, 1-2 hafta kesintiye uğradığı bir dönem. İşler Güçler’in bu dönem ara vermesi dizi hakkındaki reklamın bütçeyi karşılamaması dedikodularını alevlendirmişti. Bu dedikodular her ne kadar yapımcı tarafından yalanlansa da dizinin oyuncularının ara sonra reklamlarda boy göstereceğinin açıklanması bir darboğazın ilanı oldu.

 

Şöyle ki, daha önce de yazdığım gibi dizi bütçelerinin reklamla amorti edilmesi üzerine yapılan anlaşmalarla oyuncuların yaratılan karakterlerle oynadığını, reklamlardan yapımcının pay aldığını, bu şekilde birçok dizi karakterini reklamlarda izlediğimizi hatırlatmalıyım. (Bakınız: Yalan Dünya) Ben de bundan bir ay önce kaleme aldığım yazımda aynı yolun İşler Güçler için de çıkış olabileceğini yazmıştım şu satırlarla: “Bu durum ne kadar itici gelse de sorun finansalsa İşler Güçler için bir çıkış yolu olabilir...”

 

 

Bugünlerde dizinin üç başrol oyuncusunun Genç Turkcell reklamlarında oynayacağı açıklanıyor, basın toplantıları, reklam serisinden ilk tanıtımlar derken biz ekibi reklamlarda izlemeye başladık bile. Şirketle bir yıllık sözleşme imzalayan 3 oyuncunun reklam filmi için alacağı ücretten yapımcının ve yaratıcı ekibin de pay alacağı da basında çıkan haberlerin detayını oluşturuyordu.

 

Özetle, İşler Güçler’in kanalıyla her ne kadar yalanlansa da gündem oluşturan sıkıntısı yalnızca maddi midir bilinmez (Ben kanalın sürekli gün değiştirme politikasını ve yayın saati tercihini de ilginç buluyorum) ancak maddi darboğazı 1 yıllık anlaşmayla atlattıkları kesin. Bundan sonra İşler Güçler’in sırtı Turkcell ile yere gelmez, aman başka sıkıntı olmasın… 


 

Bizim Okul “AB Grubu Dizisi” mi? Hayır, Ama AB Reytingi Yüksek!


Akasya Durağı ekibi duraktan çıktı, okula girdi, Bizim Okul başladı. Dizi hakkında daha önce yaptığım kısa yorumda şu cümleye yer vermiştim: “Bizim Okul’dan ise Alev Alev’e nazaran daha umutluyum en azından greenbox ile Avrupa seyahati yapılmayacaktır bu işte, ne de olsa okul dizisi...”


Dizinin ilk bölümü beklentimin üstünde değildi, Akasya Durağı’nın komedi anlayışında, beni yakalayamayan parodi  kıvamında bir iş vardı ekranda. Dizi bariz olarak total izleyiciyi hedefliyor, hem esprileri hem de oyuncu seçimleriyle totalin seçimine uygun görünüyordu ancak reytingleri görünce gözlerime inanamadım, dizinin totalde başarılı olacağı beklenebilir ancak AB grubunda 4. sırada olması bence üstünde durulması gereken bir nokta.


Dizinin share oranı yani açık olan televizyonlardaki seçim oranı, %12 olarak yer alıyor AB grubunda. Hiç fena bir rakam değil, bu demek ki, karşısında izleyici bulunan (ölçüme katılan izleyici belli aralıklarla kendi kodunu girerek ekran karşısında olduğunu teyit ediyor, eğer kodu girmezse ölçüm dışı kalıyor) her 100 TV’den 12’sinde Bizim Okul izlenmiş.


Elbette tek bir hafta ve tek bir dizi üzerinden derinlemesine bir yorum yapmak zor ancak yüzeysel de olsa düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.



 

Bu tablo bize neyi gösteriyor? SES profilleri denilen eğitim seviyesi, gelir düzeyi ve tüketim araçlarıyla belirlenen izleyici profilleriyle, seyircinin statüleri belirlenerek ölçüm denekleri seçiliyor. AGB (eski) ölçümlerinde birkaç yıl önce yapılan değişiklikle AB grubunun  yani eğitim seviyesi, gelir ve alım durumu iyi kesimin Total üzerindeki etkisi azaltılmıştı. TNS (günümüzde yapılan) ölçümlerinde profil büyük ölçüde revize edilirken, meslek sahipliği ile eğitim başlıkları ilişkilendirildi ve mal sahipliği göstergeleri farklılaştı. Örneğin eski ölçümlerde bulaşık makinesi lüks tüketim sayılıp izleyicinin kategorisini üste çekerken, şimdilerde her evde olduğu varsayımıyla izleyicinin statüsünün daha net belirlenmesi öngörüldü. AB grubunun totalde etkisi hala düşük, buna bağlı olarak geçtiğimiz yıllarda dillendirilen ekranda genel olarak daha alt sosyoekonomik seviyeye hitap eden işlerin artacağına dair eleştiriler hakkıyla devam ediyor, ek olarak şimdilerde AB grubunun da seçimlerinin farklılaşmaya başladığını da düşünüyorum.


Sonuçlar tüketim-eğitim bazlı ölçüm ile sermayenin ve meslek sahipliği gibi imkanlara erişebilirliğin farklı gruplar arasında el değiştirdiğinii, statü gruplarının profilini değiştirdiğini görünür kılıyor. Bizim Okul’un AB grubundaki yüksek share oranı bunun bir göstergesi. Herhangi bir günün AB ve Total reytinglerini kıyaslarsanız bunu daha net görebilirsiniz. Bundan birkaç yıl önce AB’den asla reyting alamaz dediğimiz işler, bugünlerde AB’de ilk sıralarda görünüyor.


Sonuç derseniz, biz daha çok Akasya Durağı, Arka Sokaklar ve Bizim Okul izleriz benden söylemesi…

 

Gizem Merve Kaboğlu

 

twitter.com/gizemkaboglu

 

Diğer yazıları için tıklayınız

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder
oğuz akdeniz oğuz akdeniz
yerli diziler gerçekten çok kötü...kalite tat espri ya da işlenen konunun inandırıcılığı sıfır..http://zoomlabakalim.blogspot.com/

Beğen Beğenmekten Vazgeç · · Yanıtla · Kaldır

ELEŞTİRİLER

Kısa Film ve Kapitalizm İlişkisi

Kısa Film ve Kapitalizm İlişkisi

Fırat Sayıcı

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter