Popüler Sinema

Paylaş
Ekran

Evlerden Biri, Annem Uyurken'i yerinden etti!

Evlerden Biri, Annem Uyurken'i yerinden etti!
Üye: Gizem Merve Kaboğlu Yıllardır yazdığım Televizyon Gazetesi.com’un ardından televizyon yazarlığına Popüler Sinema’da devam edeceğim. Haftanın televizyon olaylarını dedikodudan ziyade analiz sunumuyla yazılarımda bulabileceksiniz. Her Pazartesi haftalık televizyon bültenlerinde görüşmek üzere, başlayalım geçtiğimiz haftanın notlarına...

 

Evlerden Biri’nin kare ası kekeme esas oğlan!


Evlerden Biri’nin ilk bölümü Çarşamba akşamı Star tv ekranlarına geldi. Dizinin en dikkat çeken yönü ayrıntılardaki titizliğiydi (Bir de bölümün başında yazan “Hoş geldin” yazısı birleşik yazılmasaymış tam olacakmış). 

 

Bu detaylandırmanın en güzel örneği karakterlerin özenle seçilmiş kıyafetlerdi. Ezik, kompleksli, özgüveni düşük bir karakteri canlandıran Özgür Çevik, çizgili ve kareli kıyafetleriyle adeta bir kafesin içinde tasvir edilmişti. Kekeme olarak canlandırılan İskender (psikolog eşliğinde izlediğim dizide bu canlandırmanın tesadüf olmadığının onayını aldım. Karakterin kekemeliği ve bilgisayar merakı bu asosyalitenin yansıması olarak senaryoda doğru şekilde yer edinmiş.) bir de o kıyafetler ve düşük omuzlarla ekranda bir sezon önce “yakışıklı-zengin esas oğlan” olarak izlediğimiz Özgür Çevik’i yıkıp geçti. 

 

 

Evlerden Biri’nde hikayenin işlenmesine getirilebilecek eleştiriler varken (dizide mülkiyet problemi, aile bireylerinin statü farklılığı ve gelecek beklentileri ilk bölümde umduğum kadar yer almadı. Henüz ilk bölüm olduğundan telafi edilebilir umudunu taşıyorum. Yoksa sıradan bir aile dramı ne kadar iyi işlenirse işlensin bir yerden sonra fark yaratamayacaktır) özenle hazırlandığı belli olan kimi detaylar dizinin zihninizdeki yerini ve en önemlisi gerçekliğini sağlamlaştırıyor. Evlerden Biri, bu özeni sürdürürse niceliğini bilmem ama fanatik bir izleyici kitlesi kazanacaktır benden söylemesi. 

 

Annem Uyurken için beklenen son

 

Geçtiğimiz hafta Annem Uyurken dizisi için tehlike çanlarının çaldığını, dizinin komedi ile aile dizisi arasında yerini bulamamış şekilde savrulduğunu yazmıştım. (Bugün gelen haberlere göre dizinin final yapması için karar alındı.) Neden bu izlenime kapıldığımı ise kısaca şu nedenlere bağlamıştım: safi iyi ve safi kötü karaterler üzerine kurgulanan hikaye gerçekçiliği sorgulatıyordu, annenin ilk bölümde uyanması ve ikinci bölümde tüm gerçekleri öğrenmesiyle annenin uykusu işlevsizleştirilmişti, anne tarafı bu kadar malzemesizken inadına Cem ve Defne aşkı geride bırakılıp anne üzerinden malzeme çıkarılmaya çalışılmıştı, 10 yıl uyuyan anne bilgisayarda görüntülü konuşma yaparken bile ekstra bir tepki göstermemiş 10 yıl içinde yaşanan tüm gelişmelerden sanki haberdarmış gibi “zaman çatışması” yaşamamıştı. 

 

 

Tüm bu sorunlara dayanarak “karşısında gelecek ilk iyi proje karşısında Annem Uyurken çuvallar” şeklinde özetlediğim gibi Evlerden Biri yayına girer girmez Annem Uyurken yıkıldı. Reyting sıralamasında ilk 20’ye zar zor giren dizi maalesef iyi oyuncularına karşın kötü senaryonun kurbanı oldu ve anlaşıldı ki yıldız oyuncular üzerinden izlenen diziler artık mazide kaldı, tüm bunlar senaristlerin yıldızlaştığı bir vaktin haberciliğini yapıyor. (Daha önce oynadığı diziler en çok izlenenler arasında yer alan Tuba Büyüküstün’ün Gönülçelen dizisinin beklenen etkiyi yaratmaması, Erdal Özyağcılar, Perran Kutman gibi isimlerin yer aldığı dizilerin reyting nedeniyle erkenden son bulması ancak son dönemin en çok ses getiren işleri Leyla ile Mecnun ve İşler Güçler’in senaristlerini yıldızlaştırması da bu önermeyi somutlaştırıyor.)

 

Televizyonda “kadın” isyanı

 

Hep söylerim, “Türkiye (dünyanın çoğu ülkesinde olduğu gibi) kendine ait bir oda bulamayan kadınların memleketidir” diye. Ekranlar mı? Ekranlar da kendilerine güzellikten başka sıfat yakıştırılamayan kadınların yeri... Bunun en açık örneği yarışma programları, ki bu hafta bir isyan bu noktadan can buldu. Benzemez Kimse Sana yarışmasında kadın yarışmacılar jürinin erkek yarışmacılara yüksek puan verdiğini söyleyerek isyan çıkardı. Hatta kadınların birinci olduğu haftalar sorulduğunda “Biz kadınlar olarak birbirimize destek olduk” denildi (yarışmacılar da birbirlerine oy vererek birinciyi belirliyor). Bu savunmanın ardından jüriden çıkan ses adeta üstü kapalı bu cinsiyetçilik kuşkusunun ilanı ve meşruiyet kazanmış nedeniydi: “Ama erkekler daha yetenekli...”

 

 

Bir cinsiyet grubunun üyelerine toplu olarak “yetenekli”, “yeteneksiz” demek bir kadın, bir sosyolog ve bir izleyici olarak bana pek ikna edici gelmedi. Düşündüğünüzde (güzellik yarışmaları hariç, çünkü orası kadınların alanı!) şov içerikli yarışmalarda kaç tane kadın birinci hatırlıyorsunuz? Bu noktayı geçelim, yetenekli ama çirkin kaç kadın finalist geliyor gözünüzün önüne? Bu sorular aklınızda kalsın lütfen, Benzemez Kimse Sana’ya dönersek... Yarışmanın sıralaması son üç bölüme girilirken şu şekilde: 1. Ümit, 2. Bay J, 3. Cem 4. Uğur, 5. Asena 6. Pelin, 7. Ömür, 8. Kendi...  

 

Yalnızca programa cinsiyetçi demiyorum, tüm programlar üzerine temelsiz bir genelleme de yapmıyorum. Şimdi tüm yetenek yarışmalarını düşünün, finalist kadınları, yarışma birincilerini, güzelliğiyle övgü almayan finalistleri (dikkat boş küme), şimdi netleşti sanırım kadınların nasıl kendilerine ait bir yer edinemedikleri... 

 

Gizem Merve Kaboğlu

 

twittter.com/gizemkaboglu

 

[email protected]

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Yorum yap...

Beğen Beğenmekten Vazgeç · · Yanıtla · Kaldır

RÖPORTAJLAR

Salvatore Schirmo: "İtalyan sineması...

Salvatore Schirmo: "İtalyan sineması...

Fırat Sayıcı

Emre Ahmet Seçmen: “Bu belgesel için 53 r...

Emre Ahmet Seçmen: “Bu belgesel için 53 r...

Fırat Sayıcı

Filiz Kuka: “Filmde ölüm bir amaç değil ...

Filiz Kuka: “Filmde ölüm bir amaç  değil ...

Fırat Sayıcı

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter