Popüler Sinema

Yıllardır haber izleyen, hiçbir haberi unutmayan Şubat, üstüne kalan cinayetle fantastik dünyanın içinde kaybolan izleyiciye bir tokat attı. İlk bölümden net bir istikbal çizilemeyen Şubat, izleyicinin anlamsız bakışlarının yanında beğeni ifadelerinin de nesnesi oldu. 

Öncelikle muhtemelen asperger olan karakter, sahip olduğu yaygın gelişimsel bozukluğu bir konudaki (bu da hafızası oluyor) üstün yeteneği ve yüksek acı eşiği gibi tanısal özelliklerle beraber taşıyor. 

Önce Sahra, sonra Uçurum, şimdi de Şubat

Aslında Türkiye’de daha önce de otizm, down sendromu gibi çeşitli sorunlar dizilerde yer aldı. Ancak hiçbiri bu derece birincil bir karakteri tanımlamıyordu. Hangi dizilerde gördük bu özel insanları diye sorarsanız, Sahra dizisi ilk aklıma gelenlerden. Orada Mithat Demircan karakterinin kardeşi down sendromluydu ve dizi içinde down sendromuna da sık sık değiniliyordu. 

Geçtiğimiz yıl başlayan Uçurum dizisinde Enis Arıkan’ın canlandırdığı Kutlu da tam bir asperger sendromlu genç... Sese aşırı duyarlılığı, çizgi takibi gibi detaylara dizide özellikle dikkat veriliyordu, bu sezon da aynı performansı göreceğiz diye umuyorum.* Son olarak Sudan Bıkmış Balıklar dizisinde bir down sendromlu gençle tanıştık, dizide küçük bir rol üstlenen bu özel yüz sık sık dizide görünmese de en azından ilk bölümde yapımcıya tebrik sebebiydi. 

Şimdilerde Şubat’ı izliyoruz. Haberlere takıntılı, hatta ekranda gördüğü haber muhabirine aşık olacak ve ona haberler olarak seslenecek kadar gerçekle ilüzyonun karıştığı yerde duruyor. Televizyon üzerinden kullanılan metaforlar bir yana, diziyi izlerken nedense ilerleyen bölümlerde Şubat’ın özel yeteneğiyle Yağmur**’a yardımcı olacağı hissine kapıldım. 

Yabancı dizilerde “özel” yetenekler sıkça görülüyor

Yabancı diziler içinde Monk’ta gördüğümü hatırlıyorum benzer bir olayı. Obsesif olan karkaterin ipuçlarını birleştirerek polise yardımcı olduğu ve olayları dikkati sayesinde çözdüğü bir dizi Monk. Lie to me’de beden dili üzerinden yapılan bu analiz, Psych’de görsel hafızayla eşleşiyordu. Ben nedense Şubat’ı da böyle denklemlerin içinde görebileceğimiz hissine kapıldı. Belki de yanılıyorum, Şubat’ı hiçbir zaman böyle olaylar zincirinin içinde göremeyeceğiz ancak görürsek bence Türkiye’de bir ilke imza atabilir dizi. 

Yeraltı hikayeleri formatında Ninja Kaplumbağaları anımsatan formuyla izleyicide gizem yaratan iş bir de başka gizemlerin çözümü için kurgulanırsa Şubat ekranın özel karakteri olmakla kalmaz, özel yeteneklerini kullanabilen işlevsel bir karakter haline gelir. 

Özetle Cuma akşamları TRT1 ekranlarında yayınlanan Şubat’a bir bakın, hiçbir dizide görmediğiniz detaylara rastlayacaksınız ve emin olun yabancılaştıkça bu hayatı daha da meraklı gözlerle izleyeceksiniz. Her ne kadar bana ilk bölüm durağan gelse de, farklı bir iş izlemenin umuduyla son dakikaya kadar dikkatim uyanık kaldı. İlerleyen bölümlerde temponun daha yoğun olması dileğiyle, “Hoş Geldin Şubat...”

*: Benim de ön jürisinde bulunduğum Antalya Televizyon Ödülleri’nin ikincisinde de en iyi komedi yardımcı erkek oyuncu ödülünü almıştı Enis Arıkan, bu rolün de hakkını veriyor, bana kalırsa bir ödülü de dramayla hak ediyor.

**:  Melisa Sözen’in canlandırdığı karakter her ne kadar kendisinin daha önce Çemberimde Gül Oya’da canlandırdığı Feriha’yı pek çok yönden hatırlatsa da itici bir unsur olarak göze batmadığını belitmeliyim.

Gizem Merve Kaboğlu

twitter.com/gizemkaboglu

[email protected]