Popüler Sinema

Bu ekolün diğer temsilcilerini hatırlatmamı dilerseniz sizlere eskilerden Kavak Yelleri, yeni işlerden Hayat Devam Ediyor, Sudan Bıkmış Balıklar, Kötü Yol dizilerini örnek gösterebilirim. Dizi başka şehirde başlar ve İstanbul’a göçer, özellikle bir yerde tıkanan senaryolarda bu değişiklik daha da işlevsel olur. Göç eden insanların yaşam mücadelesi, trajikomik adaptasyon problemleri işlenebilir ki Sultan’ın da bu damardan ilerleyeceği aşikar zira Sultan otelde kaldığı bölümlerde bile otelde yaşamayı bilmemesi üzerinden sahneler yazılmıştı. İyi işlenirse Sultan’ın İstanbul maceraları Yılan hikayesi’ndeki Zeyno’nun maceralarını anımsatır, buradan ekmek çıkar üstelik dizinin son bölümlerde düşen mizahi grafiğini düşünürsek bu damar diziyi verimli şekilde de besler. 

Sultan zaten Diyarbakırlı olmamıştı ki!

Sultan’da bir şeyler bir türlü oturmadı. İzleyici sürekli şiveyi eleştirdi, olmadı dendi... Dizinin şivesinde sorun olduğu aşikar ancak ben başka bir noktaya daha değinmek istiyorum. 

Bu dizide Diyarbakır zaten dekor olmaktan öteye geçememişti. Dizide Diyarbakır kültüründen öğeleri ilk bölümlerdeki kadar göremez olmuştuk. Sultan’da Hasanpaşa Hanı, Yedi Kardeşler Burcu, Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi, eski Diyarbakır sokaklarını gördük henüz ilk bölümlerde sonrasında Diyarbakır’a dair pek bir eklenti olmadı... Diyarbakır’da çekilip Kürtçe konuşulmayan dizi olarak tarihe geçecek olan Sultan zaten bu yönüyle Diyarbakır’ı diğer diziler içinde çoktan asimile etmişti. Dil çeşitliliğini geçelim, dizide bölgenin dini çeşitliliği de vurgulanmadı halbuki Doğu’nun en büyük zenginliği dil ve din kültürü değil midir? (Gerçi dokunan yanar durumu var biraz bu meselede, yıllar önce Seher Vakti ardından da Kasaba bunu denemiş iki dizinin de ömrü uzun olmamıştı)

Sultan bir İstanbullu gözünden çekilmiş bir Diyarbakır dizisidir... Diyarbakırlı olamamış, kenti dekor olarak kullanmış bir dizi. Aceleci bacı helvası yapıp, iki türbe ziyaret ederek Diyarbakır dizisi zaten yapılamazdı. Belki de gerçekten zaten Diyarbakır dizisi yapma emelleri yoktu, onu da bilemem.

Meselenin özü bence Sultan’ın İstanbul’a dönmesi gayet iyi oldu, Sultan memleketine kavuştu, zaten eğreti görüldüğü yer Diyarbakır’dı. 

tv2, Kanal D’nin çöplüğü mü?

Ekranlarımız yakın zamanda yepyeni bir eğlence kanalıyla tanıştı. TNT gitti yerine tv2 geldi... Tematik kuşaklar, diziler ve filmlerle yeni bir alternatif sunmaya hedefleyen kanalın şimdilik bir “maharetini” göremedik. Henüz eski dizileri izliyorum kanalı açtıkça... 

Kanalla ilgili ilk eleştiriye değecek nokta ise logosu... Doğuş Grubu’na ait e2 kanalının logosunu alın, yanına tv2’nin “yeni tasarlanan” logosunu koyun ve bakın... Benzerlik dikkat çekici...  Yabancı dizileri de yayınlayarak Türkiye’de Cnbc-e ve e2’nin başarıyla yürüdüğü yolda üçüncü alternatif olmaya çalışacak olan kanal, logosunu da fena halde benzer seçerek adeta bu “esinlenmeyi” bir adım öteye taşıyor. 

Üsküdar’a Giderken, Kavak Yelleri, Çok Güzel Hareketler Bunlar, Şanslı Masa gibi Kanal D’nin geçmişine gömülen dizilerin yanı sıra Rome, Gossip Girl, The Pacific, Titanic blood and steel ve Entourage gibi sağlam izleyici kitlesi olan dizileri de yayınlayacak olan tv2, bu “logosu özgün(?) kanal” ve “Kanal D’nin çöplüğü” imajlarını üzerinden atabilecek mi göreceğiz. 

Gizem Merve Kaboğlu

twitter.com/gizemkaboglu

[email protected]