Popüler Sinema

Paylaş
Ekran

Beren Saat, Ezel’in kadın versiyonu olacak mı?

Beren Saat, Ezel’in kadın versiyonu olacak mı?
Üye: Gizem Merve Kaboğlu 18 Ocak 2012’de o dönem yazılarımın yayımlandığı Televizyon Gazetesi adlı sitede çıkan bir yazımı hatırlatmak istiyorum. .

 

Altın Küre’nin ardından yazdığım yazıda henüz Türkiye’de hiçbir yazıya konu olmayan Revenge adlı diziye şu satırlarda yer vermiştim, 

 

"Bu dizi yakında Türkiye'ye uyarlanabilir." 

"İntikam hikayeleri sevenler, bu dizi dikkatinizi çekebilir."

 

 

Altın Küre ödüllerinde Madeleine Stowe'un Best Actress - Television Series Drama kategorisinde aday olarak kendine yer bulduğu dizide, genç bir kadının babasının intikamını almak için çıktığı zorlu macera anlatılıyor. Birkaç ay sonrasına dair bir ölüm sahnesiyle başlayan dizide zaman geriye sarılıyor ve esas kızın o sona ulaşana kadar yaptıkları küçük adımlarla anlatılıyor. Henüz birinci sezonunda olan dizi Türk izleyicisi kadar yapımcıların da dikkatini çeker diye düşünüyorum. Ezel gibi bir intikam dizisinin fenomen olduğu Türk televizyonlarında Revenge de beğeni toplayabilir.”

 

Tesadüfe bakın yazının devamında da Beren Saat’in mağdur kadını oynadığı dizilerin bir kitapta ele alındığını anlatmıştım… Aradan neredeyse 1 yıl geçti ve Revenge’in Türkiye’de ekrana geleceği, dizinin başrollerinde Mert Fırat ve Beren Saat’in rol alacağı konuşuluyor. Her ne kadar kendi öngörümün haklı çıktığını vurgulamaktan biraz çekinsem de yazmadan edemedim. 

 

Dizide Madeleine Stowe'un canlandırdığı karakteri de Nebahat Çehre’nin canlandırabileceği Revenge’i izlerken aklıma gelmedi değil. Rolün cuk oturacağından emin olduğum Çehre, umarım yapımcı D production’ın da aklına gelmiştir. 

 

 

Huzur Sokağı’na sokaktan imaj ayarı

 

Huzur sokağı dizisinin eleştirilere odak olan özelliklerinden biri antikapitalist mesajlarla günümüz sermaye piyasasının en büyük aktörü yeni nesil islami kesimin kucaklanamayacağı, diğeri ise karakterlerin fazla kutuplaştırılarak gerçekçilikten uzaklaştırıldığıydı. 

 

Öyle ki ne türbanlı karakter (Sinem Öztürk canlandırıyor) sokakta görülen profile görünüşüyle benziyor, ne de başı açık karakterler çeşitlilik olarak gösteriliyordu. Türbanlı genç kadın karikatür gibi görünürken başı açık kadınların da bir anlamda “kötü”nün temsili olduğu gözden kaçmıyordu. 

 

Bu safi iyi ve safi kötü yakıştırmalarında maalesef henüz bir değişiklik olmadı. Ancak dizideki türbanlı karakterin giyimi bu hafta itibarıyla daha gerçekçi bir hal aldı. Omuzlara dökülen eşarpların yerine günümüz tesettür giyimin modasını oluşturan eşarp modelleri dizide kullanılmaya başlandı. İlk kez Hacı dizisinde gördüğümüz “başörtüsü meselesi”, Huzur Sokağı’nda beklenen hassasiyetle ele alınmasa da gerçekçiliğe yaklaşmayı hedef aldığı imaj değişikliğinden anlaşılıyor. Huzur Sokağı’nın kutuplaştırdığı mesele, başka bir dizide ise bu hafta beklenen hassasiyeti taşıyarak ele alındı. 

 

Kayıp Şehir de türban konusuna değindi

 

Kayıp Şehir’de bu hafta üniversiteye başlayan Seher dizide karşılaştığı türbanlı öğrencinin okula yasak nedeniyle 2 yıl ara verdiğini öğrendi. Birkaç sahne sonra Seher’i bira içen arkadaşlarının yanında otururken gördük... 

 

Türban mevzunun üniversiteleri karıştırdığı dönemde üniversitede okuyan biri olarak söyleyebilirim ki, ben Huzur Sokağı’ndaki değil Kayıp Şehir’deki tabloya aşinayım. Okula ara vermek zorunda kalan, kabinlerde baş açtırılan, eylem yapan, okuldan uzaklaştırılan, dersten atılan genç kadınları gördüm ve onların mücadelesine tanık oldum. Aynı arkadaş grubunda bir kısım bira içerken, diğer kısmın içmeden de aynı masada oturabildiği, sohbet edebildiği vebirbirine saygı duyabildiği arkadaş gruplarının içinde bulundum. Başı açık öğrencilerin de özgürlük mücadelesine destek verdiğini, kötülük timsali olmadığını yaşayarak deneyimledim. Huzur Sokağı sokaktan gelen uyarı üzerine imaj değiştirdi doğru, ancak sokaktaki gerçeği resmetmek için kıyafetten çok daha fazlasını değiştirmek gerekiyor. Simgesel öğelerle karakter tahlili yapmak maalesef ancak önyargı doğurur... 

Neşter programı trans bireyleri hedef mi gösterdi?


3 Ekim akşamı Kanaltürk’te ekrana gelen Neşter adlı tartışma-haber programında Avcılar’da ayaklanan mahalle sakinlerinin mahallede bazı kimselerin fuhuş yaptığı iddiası ele alınacaktı… Alınacaktı diyorum zira, ele alınmaktan ziyade propaganda yayınına dönüştü program. 

 

6 Ekim akşamı mahallelinin trans bireyleri linç etmek için evlerinin önünde toplandığı iddiası sosyal medyada geniş yankı uyandırırken, kullanıcıların olayın alevlenmesine sebep olarak Neşter programını işaret etmesi üzerine programın kaydını izledim ve bakın ne gördüm. 

 

Olayın aslının ne olduğu benim bu köşese ele alacağım konu değil, televizyonculuk açısından bakarsanız haber bandında kullanılan “Kimler gecenin bu saatinde bu insanları isyan ettirdi, sokağa çıkardı” sözlerindeki edilgen yapı bile bir tarafın sorumlu olarak işaret edildiğinin kanıtı. “Travestilerle yanyana oturmak zorunda kalan mahalleli isyanda” dış sesi bir yandan “Travesti mahalleliye kafa tuttu, şok görüntüler” anonsu öteki yandan yayının ilk dakikalarından bile haberin bir tarafın gözüyle ekrana getirildiği aşikar. 

 

Neşter programı yetkililerine soruyorum: Mahalleliye “mağdur” sıfatı yakıştırmak olaya yargı organlarına taşınmadan karar vermek, yargı ortaya koymak değil mi? Programın yarısına, bir trans birey ağlayarak telefonla yayına bağlanana kadar temsili olmayan insanların kimlikte yer alan adlarını, evlerinin açık adresini ifşa etmek hedef göstermek değil midir? “Annesi yaptığı işi bilmiyor, ben kimliğini açıklıyorum,  annesi gitsin kalp krizinden” söylemine izin vermek hedef göstermenin de ötesinde cana kasıt içermiyor mu?

 

Kimin haklı kimin haksız olduğu bir yana, haber yapalım derken linç kültürünü besleme ihtimalini göz ardı etmek birçok soru işaretini birden doğuruyor. Haberciliğin sorumluluk anlayışı bu mu, ey Neşter programı yetkilileri?

 

 

 

Gizem Merve Kaboğlu

 

twitter.com/gizemkaboglu

 

[email protected]

 

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter