Popüler Sinema

Paylaş
Dosyalar

Parodi Filmleri: Filmleri otopsiye yatırmanın ‘komedi’cesi

Parodi Filmleri: Filmleri otopsiye yatırmanın ‘komedi’cesi
Üye: Kerem Akça Belli bir şablonu, türü ve formülü ti’ye almak inşa edilen, bütün amacını da bu omurga doğrultusunda tanımlayan bir alt tür. Parodi filmleri, komedinin bir kolu olarak sinemada yıllardır ‘dönemi’ne ve kuşağına göre ivmeler değiştirerek yoluna devam etmiştir.

 

 

Bob Hope’un “The Cat and the Canary” (1939) veya Abbott ile Costello’nun ‘Frankenstein’, ‘Doktor Jeykll ve Bay Hyde’, ‘Görünmez Adam’ ve ‘uzaylılar’la imtihanlarından beri karşımıza çıkarılan bir alandır parodi. Komedinin alt türleri arasında belki de en çok başvurulanı olarak görülebilecek bu konsept, biraz da dönemindeki film yoğunluğuna göre şekillenmiştir. Her ülke sinemasında da ‘dalga geçilecek’ malzeme bulup buna göre hareket etmiştir. Elbette bu dönemlere göre değişip absürtlük, ironi, hiciv, alay, sözlü gönderme, görsel gönderme, zıtlaştırma gibi taktikleri ya da stratejileri öne çıkarmıştır.

 

Özellikle Mel Brooks, ZAZ ekolü, Monty Python ekibi ve Wayans Kardeşler’in bu alt türde ‘ekol’ olmuş isimler olarak yorumlanması mümkündür. Birincisinin her türde ya da formatta eserleri kendini araya çıkararak bir popüler sinema eğlencesine çevirmesi, ikincisinin bunlardan daha aşırı ve absürt bir gelenek çıkarması, üçüncüsünün ise ‘diyalog’ zekasıyla bir İngiliz gibi hareket etmesi önemlidir. Wayans Kardeşler ise yeni nesil gençliğe uygun belden aşağı espriler odağından parlamıştır. Bu konuda da Brooks’un filmlerini gözden geçirince bir sonuçla karşılaşırız.

 

 

Brooks, “The Producers” (1968) ile endüstrideki yapımcılarla ilgili filmleri ve 2.Dünya Savaşı filmlerini, “Twelve Chairs” (1970) ile Rus filmlerini, “Blazing Saddles” ile westernleri, “Young Frankenstein” (1974) ile Frankenstein filmlerini ve diğer gotik korku edebiyatı uyarlamalarını, “Silent Movie” (1976) ile sessiz sinema örneklerini, “High Anxiety” (1977) ile Hitchcock filmlerini, “History of World: Part 1” (1981) ile bütün tarihi ve destansı filmleri, “Spaceballs” (1987) ile genel olarak bütün bilimkurgu filmlerini, ancak özelde kendisinin bundan önceki filmlerini, “Robin Hood:  Men in Tights” (1993) ile Robin Hood filmlerini, “Dracula: Dead or Loving It” (1995) ile ise vampir filmlerini parodize etmiştir.

 

ZAZ ekolü ise David Zucker, Jerry Zucker ve Jim Abrahams önderliğinde “Uçak” (“Airplane!”), “Hot Shots” (1991) ve ‘Çıplak Silah’ serisiyle öne çıkmıştır. Charlie Sheen ve Leslie Nielsen gibi oyuncuları parlatmıştır. ‘Monty Pyhton’cılarınsa ‘harala gürele’ bir konuşma diyalektiği ışığında ekibin tamamını John Cleese, Terry Jones ile Terry Gilliam önderliğinde açığa çıkarması, “Monty Python ve Kutsal Kupa” (“Mothy Python and the Holy Grail”, 1979) ve “Monty Python’s Life of Brian” (1979) gibi şövalye filmlerini ve dini filmleri ti’ye alma adına daha ‘belirgin’ bir format oluşturmuştur.

 

 

Elbette bu ekoller kendi yollarını açmaları bir tarafa 1966 tarihli “Modesty Blaise” ile 1967 tarihli “Casino Royale”in ‘kitsch’ haliyle getirdiği ‘ajan filmi parodisi’ konsepti ‘Austin Powers’ serisi başta olmak üzere bir iz bırakmıştır. Bu da ‘görsel’ olarak bir şeyler anlatmayı “Rocky Horror Picture Show”un (1975) da içinde bulunduğu bir ‘bayağı gösteri’ye malzeme etmiştir. Bu konuda “Ölü Adamlar Ekose Giymez” (“Dead Man Don’t Wear Plaid”, 1982) gibi Steve Martin katkılı, siyah-beyaz kara film eleştirisini parantez içinde belirtelim. “Greetings” (1969) ve “Hi Mom” (1971) ile dikkat çeken Brian De Palma’nın ise Hitchcock filmlerini parodize ederek kariyerinin ilerleyen bölümü için malzeme topladığını elbette unutmamak şart...

 

Woody Allen’ın “Muz Cumhuriyeti” (“Bananas”, 1971) adlı antolojik politik taşlaması bir yana “What’s Up Tiger Lilly” (1966) ile Japonca bir canavar filminin arka planını İngilizce doldurmasıyla getirdiği mizahi yetinin yanında “Love & Death” (1975), “Sleeper” (1973) ve “Zelig” (1983) ile birlikte Rus filmlerini, Bergman filmlerini, epik filmleri, bilimkurguları ve belgesel gerçekliğini ti’ye alan konseptler belirlediği bilinir. Diyalog bunların bazını oluşturup bir anlamda parodi düşüncesini içlerine yerleştirip ‘seks komedisi’ seven Allen’ın kaynağına enjekte eder.

 

 

Gene Wilder’ın “Young Frankenstein”ın ardınan “Silver Streak”te (1976) oynaması ise onun Leslie Nielsen gibi bir parodi oyuncusu olmasını sağlamaz. Zira o “üç “Naked Gun” filminde, korku parodisi “Repossessed”de (1990), Mel Brooks’un yönetiminde “Dracula: Dead or Loving It”de (1995), casus parodisi “Spy Hard”da (1996), “Kaçak” (“The Fugitive”, 1993) parodisi “Sapsız Sanık”ta (“Wrongfully Accused”, 1998) ve “2001: A Space Odyseey” parodisi “2001: A Space Travesty”de (2000) rol alıp kendisini ‘parodilerin uçuk komedi oyuncusu’ olarak kabul ettirmiştir.

 

Aslında “Çıplak Casus”un yaratıcıları ‘Jason Friedberg-Aaron Seltzer’ ikilisi, ‘Korkunç Bir Film’ (‘Scary Movie’) serisi ile 2000’lerde genç kuşağın belden aşağı esprileriyle iç içe geçen geleneği kendi yönüne çevirerek de parodi adına bir başka alan açmıştır. Bir yandan Wayans Kardeşler Afro-Amerikan filmlerinin parodisi “Don't Be a Menace to South Central While Drinking Your Juice in the Hood” (1996) ile çıkış yapmışken onların amacı farklı bir ‘seri üretim’ örneğine dayanıyordu.

 

 

“Buluşma Olayı” (“Date Movie”,2006), “Epic Movie” (2007), “İşte Spartalılar” (“Meet the Spartans”, 2008), “Felaket Filmi” (“Disaster Movie”, 2010) ve “Vampires Suck” (2010) ile karşımıza ZAZ ekolünün daha uçuk ve kaba versiyonunu çıkardılar. Görsel referanslarla örülü Mel Brooks düşüncesini daha bir ‘Farrelly Kardeşler’ ekolüyle sarmaktı bu aslında... “Loaded Weapon” (1993) (Lethan Weapon parodisi), “Silence of The Hams” (1994) (Silence of The Lambs parodisi), “Not Another Teen Movie” (2001) gibi kalıcı olmayan ZAZ ekolü yorumlarının bir benzerini getiriyordu bu eserler...

 

 

Ancak “Tropik Fırtına” (“Tropic Thunder”, 2008) ve “Walk Hard: The Dewey Cox Story”, 2008) gibi daha kaliteli parodi filmleri de ürüyordu. Bunun da Ben Stiller, Judd Apatow gibi kaynakları önemli... Ama elbette “Çığlık” (“Scream”, 1996) ile birlikte artık korku parodisi veya tür parodisi yapma düşüncesi de bir ‘ciddiyet’ çerçevesinde gerçekleşiyor. Her şey güldürmekle sınırlı kalmayıp aynı zamanda bozmak ve yeniden inşa etmek üzerine kurulu. Craven’ın dördüncü film ile korku filmlerine yorumunu sürdürmesi bir tarafa “Team America: World Police” (2004) gibi South Park’vari bir kukla animasyonunun milliyetçiliği topa tutarken bir casusluk parodisi sunması ile “Dogma”nın (1999) din tutkusunu prototip karakterlerle alaya alması önemli...

 

 

“Kiss Kiss Bang Bang” (2005), “Southland Tales” (2006) gibi eserler bu yönde ürerken “Evolution” (2001) ve “Eski Süper Sevgilim” (“My Super Ex-Girlfriend”, 2006) gibi Ivan Reitman imzalı geleneksel parodiler rafa kalkmış durumda. “Talladega Geceleri” (“Talladega Nights”, 2006) ve “Anchorman” (2008) gibi eserler de bir diğer taraftan Will Ferrell gibi kaynaklara bağlı kalarak üretilebiliyor. “Last Action Hero”nun ‘aksiyon gibi yapan parodi’ düşüncesinin yanında “The Stuff” (1985), “Siyah Giyen Adamlar” (“Men in Black”, 1997), “Evil Aliens” (2006), “Gezegen 51” (“Planet 51”, 2009) ve “FAQ about Time Travels” (2009)  gibi parodi geleneğini kavuran bilimkurgular revaçta...

 

Safkan Mel Brooks komedisinin artık fazlaca ‘zıvana’dan çıkmış bulunması bir oyuncu değişimli süreci beraberinde getiriyor. Will Ferrell ve Mike Myers gibileri de bu konuda bir araca dönüşüyor. Tabii bizim “Arabesk” (1989) ve “Patlak Sokaklar: Gerzomat” (2012) gibi ilki Brooks, ikincisi ZAZ etkili, kültürel ve başarılı eserlerimizi unutmamalı.

 

 

Dosya: Kerem Akça

 

twitter.com/kerem_akca

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter