Popüler Sinema

Korku-gerilim sinemasının klişe karakterlerinden biri olan dadıyı, bazen kahraman bazen ise bir psikopat olarak görmemiz mümkündür. Dadılar, “Slasher”larda ilk öldürülen, filme sadece kırmızı renk katan figüranlar olarak yer alır veya dosyamızdaki filmlerde olduğu gibi başrolü de kapabilirler. Oyuncular çoğunlukla deneyimsiz isimler arasından seçilir ama bu durum değişkenlik gösterebilir. Jamie Lee Curtis gibi ilk sinema deneyimlerini yaşayanları, Marilyn Monroe gibi yan rollerden başrole geçiş yapmak isteyen oyuncuları veya Bette Davis gibi ustalığını kanıtlamış isimleri görmek mümkündür. 

Dadılı korku ve gerilim filmlerinde; günübirlik çalışarak harçlığını çıkarmak isteyen öğrenciler ve geçimini sağlamaya çalışan yalnız kadınlar ana karakter olarak yer alır. Genellikle şehirden uzak ve yardım çığlıklarının duyulamayacağı yerleri mesken tutan bu filmler, köşe kapmacanın daha kolay olacağı büyük evlerde veya şato benzeri malikanelerde geçer. Gerilim dozu yüksek 10 adet klasik, kült ve yeni dönem sinema filminin yer aldığı seçki, günümüzden geçmişe doğru sıralanmıştır. 

The Boy (Lanetli Çocuk, 2016)

Stay Alive (2006) ve The Devil Inside (2012) gibi korku filmleri çeken William Brent Bell’in yönetmenliğini yaptığı son film olan The Boy, ülkemizde bu yaz vizyona girmişti. The Walking Dead dizisinin Maggie’si Lauren Cohan filmde dadı Greta’yı canlandırıyor. Greta, çocuk bakıcılığı yapmak için yaşlı bir çiftin evine gider. Ama bakması istenilen aslında küçük bir çocuk boyutlarındaki oyuncak bir bebektir. Bu durum çok tuhaf olsa bile paraya sıkışan ve gözlerden uzak olmak isteyen Greta için bu iş biçilmiş kaftandır. Ama ortada dönen gizemli olayların ve tuhaflıkların çok geçmeden farkına varacaktır.

Emelie (2015)

Michael Thelin’in ilk uzun metraj yönetmenliği olan Emelie filminde başrolde Sarah Bolger yer alıyor. Evlilik yıldönümlerini dışarıda baş başa geçirmek isteyen Dan ve Joyce çifti, üç çocuğunu, bakıcı bir kıza bırakır. Emanet ettikleri kızın, çocuklar üzerinde farklı fikirleri vardır. İlk önce onlara psikolojik olarak işkence yapar sonrasında ise asıl planı uygulamaya girişir. Çocukların en büyüğü Jacob, bu durumun farkına varır ve bakıcıdan kurtulmanın yollarını arar.

The House of the Devil (Şeytanın Evi, 2009) 

Çektiği korku filmleriyle kendinden söz ettiren Ti West, ikinci filmi The House of the Devil ile izleyicinin dikkatini çekmeyi başarmıştı. 1980’lerde geçen film, o yıllardaki korku filmlerini özleyenler için keyifli bir deneyim olacaktır. Fakat filmin ilk saatinin korkudan çok gerilim filmi havasında olduğunu hatırlatmakta fayda var. Üniversite öğrencisi Samantha, maddi sıkıntı yaşamaktadır. Çocuk bakıcısı ilanına başvurur ve işe alınır. Ama aileyle görüşmeye gittiğinde işin aslında çocuk bakıcılığı olmadığını anlayacaktır.

Babysitter Wanted (2008)

Jonas Barnes ve Michael Manasseri’nin yönetmenliğini yaptığı Babysitter Wanted, özellikle ilk yarısındaki karikatürize karakterle kötü bir izlenim bırakıyor. Olayların iç yüzü ortaya çıktığında ise toparlayıp izlemeye değer ortalama bir filme dönüşüyor. Sarah Thompson’ı dadı rolünde izlediğimiz filmin konusuna kısaca değinirsek; dinine bağlı, saf ve masum Angie, üniversiteyi kazanmış ve kendine bir ev bulmuştur. Ama bir işe ihtiyacı vardır. Okul panosundaki çocuk bakıcılığı ilanına başvurur ve işi alır. Şehirden uzak bir evde, pek konuşmayan bir çocuğa bakmaya çalışırken garip telefonlar gelmeye başlar. Sonrasında eve girmeye çalışan biri olduğunu fark eder. Angie için korku dolu anlar daha yeni başlamıştır.

The Hand That Rocks the Cradle (Beşikteki El, 1992)

Dadılı gerilim filmi denildiğinde herhalde akla ilk gelen örneklerden biri olan The Hand That Rocks the Cradle, tam bir intikam filmi. Annabella Sciorra ve Matt McCoy anne-babayı, Rebecca De Mornay ise tehlikeli dadıyı canlandırıyor. Filmde, annenin en iyi arkadaşı rolünde Julianne Moore’un olduğunu da hatırlatmakta fayda var. Hayatını mahveden Claire ve Michael çiftinin evine dadı olarak sızan çekici bir kadın, mutlu aile tablosunu yerle bir edecektir.

When a Stranger Calls (1979)

Fred Walton’un ilk uzun metrajı olan When a Stranger Calls filminde başrolde Carol Kane yer alıyor. 1993 yılında televizyon için çekilen devam filminde yine başrolde Carol Kane’i, yönetmen koltuğunda ise Fred Walton’u görmek mümkün. Jill, iki çocuğa bakmak için bir eve gider ve bir psikopatın ona musallat olmasıyla zor anlar yaşar. Olayı atlattıktan sonra bile psikopat onun peşini bırakmayacaktır.

Halloween (Cadılar Bayramı / Yabancı, 1978)

John Carpenter’ın çektiği ve hafızalara kazınan müziğine imza attığı Halloween,  en uzun kült korku serilerinden biridir. Laurie karakteriyle kariyerinin ilk sinema filminde ve başrolünde yer alan Jamie Lee Curtis’in, Michael Myers ile olan mücadelesini izliyoruz. 6 yaşındayken ablasını öldüren Michael Myers akıl hastanesine kapatılır. 15 yıl sonra hastaneden kaçar ve kasabasına geri dönüp dehşet saçmaya kaldığı yerden devam eder. Gözüne kestirdiği çocuk bakıcısı Laurie’yi takıntı yapacak ve onu öldürmek için elinden geleni yapacaktır. 

The Nanny (1965)

Seth Holt’un yönetmenliğini yaptığı The Nanny filminde Bette Davis, sakin ama gizemli dadı karakterini canlandırıyor. 30’lu yıllarda komedi ve dram ağırlıklı türlerde yer alan Oscarlı oyuncu Bette Davis, 60’larda ise canlandırdığı aklı bozuk karakterlerle gerilim filmlerinde sıklıkla rol almıştır. Kız kardeşinin ölümünden sonra onun hatasının olduğu düşünüldüğünden tedavi için evden yollanan küçük Joey, ailesinin yanına geri döner. Ama Joey, bu durumdan dadıyı sorumlu tutmaktadır. İkisi arasındaki gerilim, film boyunca devam ederken kimin haklı olduğu ancak finale doğru belli olur.

The Innocents (1961)

Korku filmi listelerinde sıklıkla yer alan The Innocents filminin yönetmenliğini Jack Clayton üstleniyor. Deborah Kerr’i tecrübesiz ama idealist bir mürebbiye olan Bayan Giddens rolünde izliyoruz. Hem öksüz hem de yetim kalan iki çocuğa bakması için amcaları tarafından tutulan Bayan Giddens, her şeyden izole bir malikanede çalışmaya başlar. Çocukların garip davranışları, ondan önceki mürebbiye hakkındaki gizemli dedikodular ve amcalarının çocukları görmeye hiç gelmemesi gibi gariplikler onu rahatsız eder. Olanların iç yüzünü çözmeye çalıştıkça olaylar daha karmaşık hale gelir ama Bayan Giddens’ın bu işin peşini bırakmaya hiç niyeti yoktur.   

Don't Bother to Knock (Bir Gecelik Macera, 1952)

Roy Ward Baker’ın yönetmenliğini yaptığı kadrosunda Richard Widmark, Marilyn Monroe, Anne Bancroft gibi isimlerin bulunduğu Don't Bother to Knock, gerilim dolu bir kara film. Nell, otelde çalışan amcasının ısrarı sonucu bir çocuğa bakmaya başlar. Psikolojik sorunları olan Nell, savaşta kaybettiği sevgilisine benzeyen bir adama aşık olur ve baktığı çocuğun aşk hayatına engel olmasını istemez. Sempatik ve cazibeli rollerde görmeye alışık olduğumuz Marilyn Monroe, çıldırmanın eşiğindeki dadı rolüyle farklı bir karakter olarak izleyici karşısına çıkıyor.

Twitter.com/mugeibrikci