Popüler Sinema

Paylaş
Haberler

Erdal Beşikçioğlu'ndan çarpıcı açıklamalar!

Erdal Beşikçioğlu'ndan çarpıcı açıklamalar!
Geçen cuma gecesi son bölümü yayınlanan Behzat Ç.’nin başrol oyuncusu Erdal Beşikçioğlu; dizinin bittiğine üzülmediğini, Behzat Ç’nin sinemalarda sansürsüz devam edeceğini belirtti

Geçen cuma gecesi 96. bölümünde üç yıllık ekran macerası son bulan fenomen dizi “Behzat Ç.”nin başrol oyuncusu Erdal Beşikçioğlu, biten projesi ve gündeme dair çarpıcı açıklamalar yaptı. Beşikçioğlu, “Söz Sende” programında Balçiçek İlter’in sorularını yanıtladı. Star TV’de yayınlanan bölümleri küfür ve argo sözcükler nedeniyle biplenen ve içkili sahneleri mozaiklenen “Behzat Ç.”nin sinemalarda sansürsüz devam edeceğini belirten Beşikçioğlu, dizinin bitmesine ise hiç üzülmediğini söyledi. İşte iki hafta sonra “Behzat Ç. Arkana Yanıyor” filmine başlayacak olan Beşikçioğlu’nun o açıklamaları:

 

‘Dizinin bitmesine üzülmedim’


Behzat Ç.’nin bitmesine hiç üzülmedim. Çünkü biz üç senedir bir şekilde evlere konuk olmak için kendimizi zorladık. En çok biplenen dizi de Behzat Ç. oldu. Suçluların arasında yaşayan bir adamın beyefendi diye konuşması inandırıcı olur mu?

 

‘Bana Behzat bey demeyin!’

 

Türkiye’de televizyon çok hakim bir konumda olduğu için bir süre sonra sizin gerçek kimliğinizle yarattığınız karakter kimliğinizi birbirine karıştıyorlar. Bana Behzat Bey dedikleri zaman çok sinirliyorum.   

 

‘Behzat Ç. bitmedi, devam edecek’


Behzat Ç. bitmedi. Televizyonda özgür bir söylem içerisinde olmamız çok güç. Son bölümü çektikten sonra Serdar Akar’la (Genel yönetmen ve yapım ortağı) “8-10 salonlu sinemalar var, bütün bir yıl boyunca bir salonu bize tahsis etsinler, her ay bir tane Behzat Ç. çekip bu salonlarda sansürsüz olarak seyirciyle buluşturalım” diye konuştuk. Ancak hepsinden önce ‘Ankara Yanıyor’u çekip sinemada ne kadar özgür olduğumuzu görmemiz lazım.

 

‘Öldüreceksin onu’ dediler


Konservatuvardan mezun olduktan sonra Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’nda çalışmaya başladım. 4 yıl orada kaldım, Diyarbakır beni büyüttü. Diyarbakır’dan sonra askere gittim. Askerlikte de bana “Senin hizmet ettiğin bölgeye biz savaş açtık, sen de savaşacaksın” dediler ve beni Yüksekova’ya gönderdiler. “Ben sanatçı adamım, savaşmayı bilmem” desem de “Sen oraya lazım olacaksın. Orada moral motivasyonu arttırırsın” dediler. Gittiğimde tiyatro yaparım diye düşünürken benden sahne organizasyonu olarak bir tane aç-aç düzenlememi istediler. Aç-aç kadın görmemiş insanların fantezilerini geliştirmek üzere dans eden bir kadını seyretmeleri. Biz de aç-açı düzenledik sonuç olarak. Siz tiyatro ile uğraşmışsınız, “Ne savaşıyorsunuz kardeşim, barış içerisinde yaşayalım” diyen bir insansınız, birisi geliyor ve “Öldüreceksin onu” diyor. Askerden döndükten sonra iki ay kendime gelemedim.  

 

 ‘Akiller şehit analarını anlayamaz’


Akillerle iyi olabilecek bir şey bence mahvedilmek üzere. Oradaki hiçbir akil,  şehit ailelerini anlayamaz. Mutlak barış elbette olmalı ama barışın olması için verilen tavizler de çok önemli. Şu anda bu barış sürecinin pazarlığının ne olduğu bilinmiyor, bence bu çok önemli. Biz her ne koşulda olursa olsun Cumhuriyet çocuğu olarak yetiştirildik.

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

ELEŞTİRİLER

Kısa Film ve Kapitalizm İlişkisi

Kısa Film ve Kapitalizm İlişkisi

Fırat Sayıcı

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter