Popüler Sinema
Artık zıvanadan çıkmayacağız; yaşasın!
| Üye: Drama Queen | Öyle güzel bir dünyada yaşıyoruz, işlerin tamamıyla düzgün gittiği öyle muhteşem bir ülkede yaşıyoruz ki, bazen durup düşünüyorum ve böyle bir ortamda yaşadığım için seviniyorum! |
İşimizden kovulma tehlikesi yaşamaksızın fikirlerimizi özgürce söyleyebildiğimiz, istediğimiz işte çok iyi maaşlarla çalıştığımız, okullarımızda verilen eğitimin dört dörtlük olduğu, herkesin birbirine son derece saygılı, aile içi ilişkilerin mükemmel olduğu bir ülkem var benim. Her işimiz o kadar düzgün ki başka ülkeler bize hayran neredeyse, o derece süperiz yani. Kadınlarımızın, çocuklarımızın dövülmediği, kızlarımızın töre cinayetlerine kurban gitmediği, sokaklarda insanların birbirini öldürmediği, aile içinde ensest ilişkilerin yaşanmadığı, hepimizin sevgi dolu olduğu, saygın insanların yaşadığı bir Türkiye burası. (Çok mu ütopik geldi?)
İşte bu yüzden, benim güzel ülkemde bu ‘iyi gidişi’ engelleyecek bir durum zuhur ederse, bazı merciler hemen harekete geçer ve derhal yapılması gerekenler sıralanır. Mesela televizyonlara el atılabilir. Hoşa gitmeyen diziler aforoz edilebilir. Her türlü ‘sansür’ vardır memleketimde. Üstelik bu bir ‘haktır’. Neden yapılır bütün bunlar peki? Ülkemin huzuru bozulmasın diye…
Dedim ya size benim memleketimde her şey ‘sütliman’dır.
Şimdi…Ecdadımızı yanlış gösteriyor, tüm dizi haremde geçiyor, entrikanın biri bin para olan Muhteşem Yüzyıl’ın yayından kaldırılması için, AKP’li Oktay Saral kanun teklifi hazırlamış. Eğer teklif kabul edilirse dizi 2013’ün başında yayından kalkabilir. Geçen hafta durup dururken alakasız bir zamanda ve yerde koparılan Muhteşem Yüzyıl yaygarası, buna zemin hazırlamak içindi zaten. Ne güzel değil mi? Sizde de yavaş ama derinden, sessiz ama içten bir ele geçirilme hissi oluştu mu? Yoksa ben abartıyor muyum?
Abartıyorum elbette. O kadar iyi niyetli, o kadar saf insanlarız ki bizler, tüm bu ‘güzelliğimiz’ bir ‘diziyle’ mahvolabilir. Televizyonda izlediğimiz her türlü kötü olan şey bizi öyle etkisi altına alır ki, hiç kimsenin birbirini öldürmediği, dövüşmediği, çocukların, kadınların tecavüze uğramadığı, kimsenin kimseye haksızlık etmediği, yalansız, dolansız ülkem, bir anda savaş alanına dönebilir.
Memleketimde yolsuzluk, tecavüz, işsizlik, terör, şiddet halledildi, şimdi sıra televizyonlardaki temizliğe geldi. Bir dizinin kaldırılması için meclise kanun teklifi verilen, meclis üyelerinin konu hakkında gereğinin yapılması için toplanmaya çağırıldığı ilk ülke olarak tarihe geçtik.
Ekranda gördüklerimizden çok etkilenen bir millet olsaydık bizler, yıllardır entrikalarla süslü diziler haricinde sıcak mahalle, güzel aile, iyi insan hikayelerinin, ilişkilerinin konu edildiği dizilerimiz de oldu, oluyor; bunlardan da etkilenir, süper iyi insanlar olurduk. Hiç cinayetler olmazdı o zaman. Tecavüzler de olmazdı.
Ayrıca; yasaklanacağı söylenen Muhteşem Yüzyıl konumuzsa eğer, ona kadar, atalarımızın kahramanlık hikayeleri, ülkemin tarihi önce okullarımızda doğru düzgün işlensin. Muhteşem Yüzyıl’a takacağınıza madem canınız bir şeylere ‘takılmak’ istiyor, mecliste bir şeyler üzerinde konuşmak, tartışmak, kararlar vermek, yasaklar getirmek istiyorsunuz, bu yasakları ‘gerçek hayatlar’ üzerinden yapın.
Yine bir tavsiye: Tam da konumuza yakışır, bir ülkenin sessizce ‘ele geçirilişi’ ve o ülkenin insanlarının ‘farkına varmadan değişime ayak uydurmasına’ uygun bir film; Persepolis. İzleyin.
Ve…
Kutsal bilgi kaynağı Twitter’dan:
@canyilmaz1 (Bundan sonraki edepli dizilerimiz)
Küçük Gelin(drama)
Dövmek Zamanı(drama)
Tepedeki Hırsızlar(komedi)
Akrabalar Evleniyor(reality)
Yer misin, Yemez misin?(yarışma)
Nasıl Çaldım?(belediyeler belgesel)
Kim Kime Dum Duma(komedi)
Dövelim Sövelim(çocuk)
Hacı Baba Faizlerin Yükselişi(film)
Boşanmak İstiyorum(reality)
Anamı Döver misin?(çocuk)
‘Dizi’ni dövdürmezsen iflah olmazsın, ecdadını tanımazsan mutsuz olursun! (latife edeyim dedim de)
Drama Queen
twitter.com/yazmakiyigelir
