Popüler Sinema

Paylaş
Ekran

Ağır Roman’ın gerçekliği dublajla zedeleniyor

Ağır Roman’ın gerçekliği dublajla zedeleniyor
Son iki sezondur televizyon dizilerinde başlayan bir trend ile ilgili gözlemlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bizimkiler’in Helga Yenge’si ile yabancı karakterlerle tanışıp yabancı gelinli evlendirme programlarına ekranda alışıp Hürrem’in yabancı ağzını bağrımıza basıp, Caroline’i “gavur “ olarak yaftalayarak ekrandaki ötekilere alıştık.

 

Kayıp Şehir’in Avnavut başrolü


Şimdilerde yapımcılar daha büyük bir risk alarak “öteki”ni izleyiciye “bizden” diyerek yutturmaya çalışıyor. Oyunculuklar konusunda ahkam kesebilecek kapasitede değilim ancak gerçeklik algısı üzerinden bazı eleştirilerde bulunmak istiyorum.  Kayıp Şehir’de Arnavut Nik Xhelilaj Türkiyeli bir karakter olarak ekrana geliyor. Türkçe öğrenmeye başlayan başarılı oyuncunun görünüşü her ne kadar  Türkiyeli karakteristiği taşısa da dublajın eğreti hali, senkron problemi zaman zaman izleyicinin gözüne batabiliyor. Yine de diğer örneklerin arasında iyi olan konumunda…



Krem’in Rüya’sı gerçek mi?


Krem  dizisindeki Larissa Gacemer de aynı durumun daha vasat bir örneği... Birkaç kelime dışında Türkçe bilmeyerek dizide oynamaya başlayan ve canlandırdığı Türkiyeli Rüya karakteriyle izleyiciye “sizdenim”i ispatlamayan çalışan güzel oyuncu malesef her sahnesindeki kesik konuşmasıyla yorucu diyalogların kadını olmaktan öteye geçemiyor.

 

Ağır Roman’ın gerçekliği dublajla zedeleniyor


Aynen Ağır Roman’ın Salih’i Tamer Tıraşoğlu gibi... Almanya’dan gelerek Junior Salih adıyla kendini izleyiciyle tanıştıran oyuncu, kaslarıyla ekranda fırtına estirse de üstünde birkaç beden büyük duran sesiyle izleyiciyi gerçeklikten uzaklaştırıyor. İzleyicinin yabancılaştığı dizide Kolera mahallesinin masalsı havasının yanı sıra “kenar mahallenin direnişi” büyük resmiyle sunduğu gerçeklik söylemi yakışıksız dublajla konsantrasyonu yerle bir ediyor. Ağır Roman Yeni Dünya’yı özenli bir iş olarak görmeme rağmen Salih’in beni gerçekten uzaklaştırmasıyla izlerken tokat üstüne tokat yiyorum. Tam dizi sizi o dünyaya çekecekken inen hızlı bir elle kendinize geliyorsunuz adeta...

 

Sesli çekimin ne kadar zor olduğunu, ezan sesinden uçak kalkışına, otomobil gürültüsüne kadar farklı birçok etkenle adeta iş süresini ikiye katladığı gerçeğini göz ardı etmediğimi belirterek altını çizmek istiyorum ki yalnızca role yakışacak oyuncu transfer ederek rol gerçekçi olmuyor, aksine gerçeğin gölgesinin ötesine geçilemiyor. Sonuç malumun ilamı, olmuyor, öteki bizden olacak derken bizimkilerin arasında o daha da öteki olarak kalıyor. 

 

Muhteşem Yüzyıl tabuyu yıktı, komedi dizilerine gün doğdu


Muhteşem Yüzyıl’ın açtığı Osmanlı kapısından içeri bu hafta 3 dizi girdi. İşler Güçler’in “has oda kapısı açan” Sadi’si bir yandan, Yalan Dünya’nın Osmanlı’ya dayanan kan davası parodisi diğer yandan, Gani Müjde’nin Tükenmez Kalemi’nden damlayan Harem öteki yandan Osmanlı’nın komedisini izledik bu haftanın dizilerinde.

 

Sinemada daha önce Osmanlı Cumhuriyeti ile komedisini gördüğümüz Osmanlı miti Muhteşem Yüzyıl’ın televizyon tarihine geçen popüler anlatım adımıyla ekrandaki diğer işlere de cesaret verdi. Komedi dizilerinin başarısı her ne kadar onların hakkı da olsa bu başarılı imzaların mürekkebi Muhteşem Yüzyıl’a aittir, başarının en büyük mimarı tarihi popülerleştiren dramadır. Moda yaratan diziler nasıl geçmişimizde efsane işler olarak köşe taşı olmuşsa, Muhteşem Yüzyıl da o işlerden biri olduğunu böylece bir kez daha gösteriyor.

 

Son Yaz biterse, Emir’in Yolu Berivan’dan geçer mi?


Aklıma gelince yazmadan geçemedim. Son Yaz’ın düşük reytingleri bitecek dedikodularını beraberinde getirirken Hazal Kaya’nın Adını Feriha Koydum’a dönme ihtimalinin bile beni ürküttüğünü yazmam gerek. Zira böyle bir olasılığın gerçekleşmesi halinde Adını Feriha Koydum’un Berivan dizisine dönmesinden korkuyorum. Emre Kınay’ın canlandırdığı öldürülen karakterin Berivan dizisine dönüşü “Sonra anlatırım” sözleriyle gerçekleşmişti hatırlarsınız.  Yüzüne peçe takarak geri dönen gizemli adamın olanları anlatacağı sonra bir türlü gelememiş, dizi dramken komedi haline dönüşmüştü.

 

Ne dersiniz Hazal Kaya’nın Feriha’ya dönme ihtimali bile Emir’in yolu için ürkütücü değil mi? Emir’in Yolu Berivan’dan geçer mi?

 

 

 

Gizem Merve Kaboğlu

 

twitter.com/gizemkaboglu

 

[email protected]

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter