Popüler Sinema

Daniel Ragussis’in ilk uzun metraj çalışması olan Imperium (Köstebek), Nazilerin içine sızan toy bir ajanın hikayesini anlatıyor. Harry Potter serisi ile hatırladığımız Daniel Radcliffe’in yer aldığı son birkaç filmde olduğu gibi Imperium’da da üstüne yapışan imajdan kurtulmaya çalıştığı gözlerden kaçmıyor. Filmin afişine baktığımızda sert bir karakterle karşılaşacağımız düşünülse de aslında naif, çaylak bir ajan olan Nate Foster karşımıza çıkıyor. Gizli göreve geçtikten sonra Nazilerin içine sızmak için saçlarını kazıtıyor ve gözlüğünü bir kenara bırakıyor. Fakat görmeye alışık olduğumuz neo-nazi dazlaklara nazaran kültürlü ve stratejik ama ırkçı zihniyete sahip bir Nazi portresi çiziyor. Aşırı bir değişim göstermemesi Nate Foster karakterini daha inandırıcı kılıyor ve Radcliffe’in işini kolaylaştırıyor. Ayrıca filmin oyuncu kadrosunda Toni Collette, Tracy Letts, Sam Trammell, Nestor Carbonell gibi isimler yer alıyor.

Imperium filmi, muhbirlik temalı bir film olduğundan sızılan örgüt hakkında da detaylı bilgiler ediniyoruz. Nazileri tek bir gruba indirgemeden farklı yapılanmaların da olduğunun farkına varıyoruz. Şiddete meyilli dazlaklardan, kitaplar ve klasik müzikle yoğrulan entelektüel Nazilere, Hristiyanlıkla Nazizmi sentezleyen teokratik gruplara kadar üç farklı Nazi temelli örgütü anlatıyor. Aslında aynı amacı taşıyan bu grupların, birbirlerinden pek de hoşnut olduğunu söyleyemeyiz. Nate Foster ise, aklını ve stratejik becerilerini kullanarak onların, insanlara zarar verecek olan gizli planlarını ortaya çıkarmaya çalışıyor. Ayrıca internette Nazilerin sesi olan Dallas Wolf’a ulaşmanın yollarını arıyor.

Filmde, izleyicinin Nate Foster ile özdeşleşmesi sağlandığı için muhbirin kimliğinin ortaya çıkma ihtimali üzerinden gerilim yaratılmaya çalışılmış. Böylece aksiyonu düşük olan Imperium’a dramatik olarak da olsa hareket katılabilmiş. Ayrıca ırkçı düşünceyle empati kurulma çabası, siyah ile beyaz gibi keskin ayrımlara gitmeden gri bir bakış açısı sağlanması, filmi diğer türdeşlerinden ayırıyor. Klasik casusluk temalı filmlere nazaran yavaş tempoda ilerleyen, silahların ateşlenmediği, kovalamacanın olmadığı bir film olan Imperium, karakter odaklı bir işleyişe sahip. Çok derinlemesine analiz edilmiyor ama, neredeyse her karakterin hayata ve insanlığın geleceğine olan bakış açısına yer veriliyor. Bu yönüyle tarafsız bir anlatıma sahip olduğunu söyleyebiliriz.

Amerikan suç filmlerinde eğer terör mevzusu geçiyorsa Müslüman örgütlerden bahsetmeden olmaz. Imperium filmi de, bir Müslüman üzerinden başlıyor ama devamında kendi içine dönüp beyazları üstün ırk olarak gören faşist gruplara doğru kamerasını çeviriyor. Bu u dönüşünün sebebi başkanlık seçimlerinde öne çıkan Donald Trump’ın ırkçı söylemlerinin verdiği rahatsızlığın filme yansıması olabilir. Dallas Wolf karakterinin Trump’a olan benzerliği de inkar edilemez detaylar arasında. Özeleştiri yapmaktan çekinmeyen Imperium filmini, casusluk temalı filmlerden hoşlananlar tercih edebilirler.

Twitter.com/mugeibrikci